..
   
 
  ŞEHİT NEDİR?

ŞEHİT NEDİR?

Şehit Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup rızıklanacağı ve cennete gireceğine şehadet olunduğu için bu adı almıştır. Kur’an-ı Kerim’de şehitler hakkında şöyle buyurulur:

 

“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (Bakara, 154)

 

  Müslümanları, düşmanlarına üstün kılan en mühim esaslardan biri "ölürsem şehidim, kalırsam gazi..." inancıdır. Bu durum, ayette "iki güzelden biri" şeklinde ifade edilmiştir. (Tevbe Sûresi, 52) Yani, mü'min için savaşta iki güzel neticeden biri vardır: Ya galip gelecek, ya şehit olacaktır

 

 

 

Allah yolunda, dini, canı, malı, namus ve şerefi, vatan ve milleti

 

uğrunda ölenlere şehit denir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ:

 

“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar ölü değil,

 

diridirler, fakat siz (o yüksek hayatın) farkında değilsiniz.” (Bakara,

 

154) buyurmaktadır.

 

            Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de hadisi şeriflerinde; “Hiç kimse

 

Cennet’e girdikten sonra bütün dünyaya sahip olsa bile tekrar dünyaya 

 

dönmek istemez, yalnız şehitler kendilerine verilen nimetler sebebiyle

 

dünyaya dönüp on defa şehit olmayı arzu ederler. (Buhârî, Cihad, 6)

 

“Şehitleri al kanları ile, kanlı elbiseleri ile gömünüz. Allah yolunda

 

yaralananların damarlarından kan akar, onların rengi kan rengidir.

 

Fakat kokusu misk kokusudur.” (Muvatta, 2-463) buyurmaktadır.

 

            Milletimizin şanlı tarihinde çok muhteşem zaferleri vardır. 26

 

Ağustos 1071 yılında Anadolu’nun kapılarının milletimize açılmasına

 

sebep olan Malazgirt Zaferi ve bu yıl 81. yıl dönümünü idrak edeceğimiz

 

30 Ağustos Zafer Bayramı tarihimizde çok büyük önemi hâizdir.

 

Müslüman milletimizi zaferden zafere koşturan, tarih sayfalarını

 

kahramanlık destanları ile süsleten sebep, vatana hizmet etmek ve şehit

 

olmak arzusudur. Büyük bir felaket olan haçlı ordularını bu ruh ve

 

heyecan durdurmuştur. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün

 

önderliğinde ecdadımız, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar Meydan

 

Savaşı’nı kazanarak, ülkeyi düşmandan kurtarmıştır.

 

Bu nedenle her karış toprağı şehit kanlarıyla yoğrulan vatanımızın

 

kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor.

 

 

 

Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy İstiklâl Marşı’nda:

 

“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı

 

Düşün, altındaki binlerce kefensiz yatanı

 

Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı

 

Verme dünyaları alsan da, bu Cennet vatanı” demiştir.

 

           

 

            Bunun için vatanı sevmek, gerektiğinde vatanımızı düşmandan

 

korumak için savaşmak ve bu uğurda canımızı seve seve vermek kutsal

 

bir görevdir. Vatanını seven, toprağını işler, yollarını yapar, ormanlarını

 

korur, camiler, okullar, hastahaneler yapar, göğe yükselen minarelerin

 

yanında fabrika bacalarını da yükseltir. Böylece hem manevî hem de

 

maddî kalkınmayı birlikte gerçekleştirir. Yurdunu seven, milletine

 

hizmet etmeyi şerefli bir  görev bilir. Sevgili Peygamberimiz; “İnsanların

 

hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Müslim, c. 2, s. 45) buyurmuştur.

 

            Dinimizde vatan sevgisinin önemi şu cümlede özetlenmiştir:

 

“Vatan sevgisi imandandır.” (Age., c. 7, s. 32) İşte bu şuur ve anlayışla

 

ay yıldızlı bayrağımızın gönderde dalgalandığı, ezanların minarelerden

 

çınladığı Anadoluyu, bize ebedî vatan yapan ecdadımızı rahmetle

 

anıyoruz. Malazgirt’te, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da topla,

 

tüfekle istiklâl ve hürriyetimizi elimizden alamayanlar, günümüzde

 

kaleyi içten fethetmenin yolunu aramaktadırlar. Özellikle milletimizin

 

arasına çeşitli vesilelere sokulmak istenen ayrımcılıkların hepsi, esasen

 

bu sinsi oyunların bir parçasıdır.

 

            Öyleyse bize düşen, tarihî hadiselerden ibret alarak uyanık olmak,

 

bu hâin oyunlara gelmemektir. Yüce dinimizin bizden istediği birlik,

 

beraberlik, kardeşlik, sevgi, saygı ve hoşgörü içerisinde; vatanımızın

 

imarı, gelişmesi ve güçlenmesi için hep birlikte gayret göstermeliyiz.

 

Bunu başarabildiğimiz takdirde geleceğimize güvenle  bakabilir ve

 

kanları ile bu vatanı sulayarak bizlere emanet eden, şehitlerimizin ve

 

gazilerimizin ruhlarını şâd etmiş oluruz. Bu vesile ile canlarını feda

 

ederek miletimize hür bir vatan bırakan aziz şehitlerimizi ve

 

gazilerimizi rahmetle anıyoruz.

 

           

 

            Büyük şairlerimizden Yahya Kemal, ordumuz ve milletimiz için ne

 

güzel söylemiştir:

 

“Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabb

 

Senin uğrunda ölen ordu, bu ordudur Ya Rabb

 

Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın

 

Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.”

 

 
 
ziyaretiniz
 
page counter
 

BAYRAKLARI BAYRAK
YAPAN ÜSTÜNDEKİ
KANDIR ,
TOPRAK
EĞER
UĞRUNDA
ÖLEN
VARSA
VATANDIR
M.K. ATATÜRK...........
 
 
Google
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol